9 Şubat 2016 Salı

Fotoğraf bugün böyle, yarın nasıl olacak?
Sanat eseri üretilebildiği çağda tekniğin olanaklarıyla yeni bir çehreye bürünüyor. Bunu kabul edilebilirlik durumu, alımlayıcının belli bir kültür ve tecrübe süzgecinden geçtiği gibi hayal gücü ile de sınırlıdır. İmgelemin, imgeye dönüştüğü süreçte yaratıcı eser ortaya çıkaran sanatçının da kültür ve tecrübe birikimleri mutlaka çok önemlidir. Düşünce sürecinden karar sürecine gelindiğinde, düşünmenin ne kadar da kolay olduğu gerçeği ortaya çıkar. Düşünceyi eyleme geçirme süreci sonucunda yapma eylemi başladığında, becerisi olan kişi yapmanın kolaylığının elbette ki farkındadır ve buna çok güvenir. Çünkü o iyi yapabilme becerisine çok güvenir. Her iyi yapan, her daim düşüncesini gerçek anlamda ortaya koyabilmiş midir(?) işte bu, gerçekten onun için bir giz ve asla paylaşamayacağı mahremiyetidir. Çoğu zaman bu mahremiyetin ardına sığınabilir. Düşünme insanoğluna bahşedilmiş en büyük özellik olmasından dolayı iyi-kötü herkes düşünür. Düşündüğünü yapabilmek, işte bu herkese nasip olan bir eylem biçimi değil, o kişi için özel bir yetenek ve teknik donanım sahibi olmaktır. Alman düşünür Goethe şöyle demiştir: Düşünmek kolay, yapmak zor, düşündüğünü yapmak daha da zordur. İşte bu tek cümlelik tespit her şeyin özeti olarak belirleyici, ders alınası bir söylemdir; belki de uygulanması zor bir formüldür.



Fotoğrafın icadından bu yana geçen süreçte edinilmiş belli başlı tecrübeler doğrultusunda yaklaşık iki yüz yıllık süreçte hep aynı gelişmişlik veya gelişememişlik süreciyle karşı karşıya kalmıştır. Bu en kolaycı, en basit şekliyle uzun yıllar bizlere sunulmuş veya bizler tarafından sunulmuştur. Bu kime veya kimlere fayda-çıkar sağlar(?) tartışmaya değmez bir sorudur. Kendi akıl sürecinde gelişmiş kişi, aradan sıyrılıp yeni bir şeyler ortaya koyduğunda, onun kabul edilebilirliği de hayli bir süre alacak ve anlaşılmaya çalışılacaktır. Bu tip üretimlerinden dolayı kolaya kaçıp onları dışlamak, anlama çabası göstermemek sanatın sonraki dönemlerinde oluşacak imgelere, düşüncelere, estetik anlayışa ve sanatsal düşüncenin alabileceği yola en büyük ihanettir. Bugünün imkânları ile üretile bilinen imge, yarının sanatına temel oluşturacağından algılayıcı bir düşünce ve bakış açısıyla ancak değerini bulur. Bugün yapılanlar, yarının sanatına yol gösterici birer çıkış noktası olacağından, top yekûn reddetmektense anlamaya çalışmak yeni sanat serüveninin birer başlangıç noktası olacağından, anlama çabası göstermek, sanatta devrime yol açacağından, en azından anlayamamak yerine, anlama çabası gösterilmelidir. Biçemin, biçime dönüşmesinde, imgelemin, imge olarak ortaya çıkmasında geçen süreçte, yaratıcının çektiği sancıları alımlayıcının çekmemesi esas sorunu teşkil etmektedir. Bugünün sanatını kabul edememe çabası, yarına hiçbir faydası yoktur, olmayacaktır.  

Ömer L.Bakan

09-02-2016 

fotoğraflar: Suzan Ela Armağan      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder