Fotoğraf
bugün böyle, yarın nasıl olacak?
Sanat
eseri üretilebildiği çağda tekniğin olanaklarıyla yeni bir çehreye bürünüyor. Bunu
kabul edilebilirlik durumu, alımlayıcının belli bir kültür ve tecrübe
süzgecinden geçtiği gibi hayal gücü ile de sınırlıdır. İmgelemin, imgeye
dönüştüğü süreçte yaratıcı eser ortaya çıkaran sanatçının da kültür ve tecrübe
birikimleri mutlaka çok önemlidir. Düşünce sürecinden karar sürecine
gelindiğinde, düşünmenin ne kadar da kolay olduğu gerçeği ortaya çıkar. Düşünceyi
eyleme geçirme süreci sonucunda yapma eylemi başladığında, becerisi olan kişi
yapmanın kolaylığının elbette ki farkındadır ve buna çok güvenir. Çünkü o iyi
yapabilme becerisine çok güvenir. Her iyi yapan, her daim düşüncesini gerçek
anlamda ortaya koyabilmiş midir(?) işte bu, gerçekten onun için bir giz ve asla
paylaşamayacağı mahremiyetidir. Çoğu zaman bu mahremiyetin ardına sığınabilir. Düşünme
insanoğluna bahşedilmiş en büyük özellik olmasından dolayı iyi-kötü herkes
düşünür. Düşündüğünü yapabilmek, işte bu herkese nasip olan bir eylem biçimi
değil, o kişi için özel bir yetenek ve teknik donanım sahibi olmaktır. Alman düşünür
Goethe şöyle demiştir: Düşünmek kolay, yapmak zor, düşündüğünü yapmak daha da
zordur. İşte bu tek cümlelik tespit her şeyin özeti olarak belirleyici, ders
alınası bir söylemdir; belki de uygulanması zor bir formüldür.
Fotoğrafın
icadından bu yana geçen süreçte edinilmiş belli başlı tecrübeler doğrultusunda
yaklaşık iki yüz yıllık süreçte hep aynı gelişmişlik veya gelişememişlik
süreciyle karşı karşıya kalmıştır. Bu en kolaycı, en basit şekliyle uzun yıllar
bizlere sunulmuş veya bizler tarafından sunulmuştur. Bu kime veya kimlere
fayda-çıkar sağlar(?) tartışmaya değmez bir sorudur. Kendi akıl sürecinde
gelişmiş kişi, aradan sıyrılıp yeni bir şeyler ortaya koyduğunda, onun kabul
edilebilirliği de hayli bir süre alacak ve anlaşılmaya çalışılacaktır. Bu tip
üretimlerinden dolayı kolaya kaçıp onları dışlamak, anlama çabası göstermemek
sanatın sonraki dönemlerinde oluşacak imgelere, düşüncelere, estetik anlayışa ve
sanatsal düşüncenin alabileceği yola en büyük ihanettir. Bugünün imkânları ile üretile
bilinen imge, yarının sanatına temel oluşturacağından algılayıcı bir düşünce ve
bakış açısıyla ancak değerini bulur. Bugün yapılanlar, yarının sanatına yol
gösterici birer çıkış noktası olacağından, top yekûn reddetmektense anlamaya
çalışmak yeni sanat serüveninin birer başlangıç noktası olacağından, anlama
çabası göstermek, sanatta devrime yol açacağından, en azından anlayamamak
yerine, anlama çabası gösterilmelidir. Biçemin, biçime dönüşmesinde, imgelemin,
imge olarak ortaya çıkmasında geçen süreçte, yaratıcının çektiği sancıları
alımlayıcının çekmemesi esas sorunu teşkil etmektedir. Bugünün sanatını kabul
edememe çabası, yarına hiçbir faydası yoktur, olmayacaktır.
Ömer
L.Bakan
09-02-2016
fotoğraflar: Suzan Ela Armağan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder