24 Temmuz 2015 Cuma

DEKMAN



“60’larda, 70’lerde çocuk olmak; büyüyüp bugün adam olmak,adam olunup veya adam olunamamak.”


Biz çocukken dekman oynardık; mahalledeki kızlı erkekli akranlarımızla. Kimi zamanlar bu oyunun adı, Amerikan filmlerinden esinlenerek –ki bu az olurdu- kovboyculuk olarak anılırdı. Aslında esas esin kaynağımız; Teksas, Tom Miks ve benzeri çizgi romanlardı. Herkesin elinde oyuncak tabanca, tüfek bulunmazken bende de sayısız oyuncak tabanca, tüfek olurdu. Su tabancası, çatapat tabancası, mantar tabancası, boy boy tüfekler; hepsi de ikişer üçer adet. Benim oyuncak silahlanmamın nedeni, ailede hiç kız çocuk olmadığı içindi. Aile büyükleri beni sevindirmek adına, “erkek adam silahla oynar” tezinden yola çıkarak, sürekli bu ve buna benzer oyuncaklar alırlardı. Zaman öyle bir zamandı.
Dekman oynamak istediğimizde eve koşar, ne kadar oyuncak silah varsa getirir, olmayanlara dağıtırdım. Anlayacağınız düşman tarafı silahlandırmak benim işimdi. Kim düşmanı önce görürse silahını ona doğrultur, ‘dekman’ diye bağırır, böylelikle karşı tarafı esir alırdı. Bazı zamanlar ben de esir alınırdım. Kendi silahımla esir alınmak çok ama çok ağrıma gider, mızıkçılık yaparak; “Olum o benim tabancam, sayılmaz!” derdim. Hadi bakalım al sana kavga sebebi. Biz alt alta, üst üste, yumruk, tekme, tokat, saç çekme, tırmık, tükürük, ısırık dalaşırken oyun bozulur, ben oyuncak silahlarımı toplar evin yolunu tutardım. Bir de arkamı dönüp bana sinir bir şekilde bakanlara; “Anam avradım olsun, bir daha silahları getirmeyeceğim!” derdim. Ta ki ertesi güne kadar. Biz böyleydik işte; oynar keyif alırdık. Kavga eder ama asla küsmezdik. Hatta bazen silahlarım için rüşvet aldığımda olmuştur.  Çoğu zamanda çeyrek ekmek arası kaşar-salam ve kola isterdim. Ekmek o zamanlar kocamandı, yarım ekmeği asla bitiremezdik. Bakkal Kamil’den yarım ekmek, çeyrek ekmek alma şansı vardı. En yakın silah arkadaşım bakkal Kamil’in oğlu Selim, bugün Sivas milletvekili oldu. Bakkalın oğlu olduğu için rüşvet ayarlamasını hep o yapardı. O günlerden bugünlere elli yıla yakın bir zaman geçti. Bu zaman içerisinde büyüdük, okuduk, iş güç sahibi olduk, evlendik, çoluk çocuğa karıştık. Ben üç oğlumun üçüne de asla oyuncak silah almadım. Dekman oynadığımız arkadaşlarla zaman zaman toplanarak eskiyi yâd eder, güler, ağlar, yer içer, öpüşüp koklaşırız. Onlar da çocuklarına oyuncak silah almamışlar. Ders çıkartmışlar o yıllardan bu yıllara...
Peki, bu hikâye size bir yerlerden tanıdık geliyor mu?
Mesela bugün sınırda askerlerimizle çarpışan Işid’liler…
Verdiğimiz silahlarla, bizim askerlerle dekman mı oynuyorlar acaba?

Ömer L.BAKAN
240720150051

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder